• sabah şekeri olarak kazandığı şöhretinin zirvesindeyken diziydi, programdı testiyi dolduran, fakat boşaltması pek vakit almadığından en son bir lavaboyla koşup ele güne 'allasen saçını bi yıkiim' derken reklamlarda rastladığımız talihsiz televizyon meşhurcuğu...
    her insan evladının televizyona çıkarak epey hayran kazanabileceğinin kanıtı adam...

    (bkz: fulya ergüneş)
    (bkz: tvden babam çıksa aşık olurum)
  • derinlerdeki tarih adli bir sualti belgeselinin kapaginda adini gorup kucuk dilimi yutmama sebep olan,cmas 2* egitmen,sualti kameramani,yetenekli insan...
  • "atv'de sabah" programıyla tanıdığımız bir zamanların sabah şekeri. askerden geldikten sonra kendini sualtı belgeselciliğine adayan insan. çektiği belgeseller avusturalya'da sbs tv ve bbc'de gösterilmiştir. sevda masalı için sunuculuk teklifi gelmiştir ama reddetmiştir. ne diyelim eserlerini televizyonlarda görme şansımız olursa ne mutlu bize.
  • cok seker bi insan ama "sabah sekeri" degil...
    cok yaratici ama kolayci degil...
    cok is yapmis ama kibirli degil...
    bir suru dizi ve uyduruk program icin hala pesinden kosulan ama parayi cebine koyup yatacagina, inatla yurda yararli biseyler yapmak icin direnen, calisan adam...
    super sunucu, saglam dalgic, en hasindan canakkale'li...
    inanmiyorsaniz buyrun kendiniz bakin: http://www.savaskarakas.com/
  • canakkale nin soguk sularında basarılı bir belgesel cekmis atletik vatandas.
  • çanakkale savaşı ile ilgili araştırmalarını çanakkale şehidi olan dedesine ve mehmetçiklere adayan, hayırlı, vefalı insan...ayrıca tv sisteminin salaklıklarını farkedebilmis azınlıktandır kendisi...
  • uzun zamandir uzerinde calistigi canakkale gecilemedi belgeseli ile sahnelere donen ve yine alkisi hakeden adam...
  • tuzla'daki 313 üncü dönem yedek subay sınavının yıldızlarındandı çektiği çanakkale geçilemedi belgeseli ile. bir de 34540 vardı ki onun kim olduğu hâlâ muamma.
  • "nüfus cüzdanımda 10 aralık 1968 tarihinde ankara'da doğduğum yazılı ama çanakkale ve istiklal savaşı gazisi dedemin hatıratını okuduğum günden beri ben kendimi çanakkaleli sayıyorum...

    cihan harbi'ni anlattığı sayfalara, harbiye'den çıkıp çanakkale cephesine katılmak için haydarpaşa tren istasyonuna gelen dedem hafız hilmi, vedalaşırken annesinin boynuna sarılıp onu koklaya koklaya nasıl öptüğünü, ancak annesi gözyaşlarını tutamayınca babasının 'harbe gidenin arkasından ağlanmaz!' diye annesini azarladığını yazmış. çanakkale'nin ardından kafkas, filistin, kurtuluş savaşı'na katılmış dedem, kolundan, bacağından sakat kalmış. cepheden cepheye uzayıp giden sıkıntıları, yaşadığı acı ve yoklukları sadece kaleme almakla da kalmamış, belki ileride bunlar hatırlanıp, sorgulanır diyerek benim de ismimi 'savaş' koymuş...

    işte ben de yola böyle çıktım...
    1986 yılında kadıköy anadolu lisesi ve 1991 yılında marmara üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi ingilizce iktisat bölümünden mezun oldum. ispanya - palma de mayorka'da sol hoteles ve bodrum halikarnas disko'da show ve eğlence dünyasına adım attım. ve 1993-94 yılında atv'de türkiye'nin ilk sabah programı 'atv'de sabah'ı sunarak televizyona geçtim.

    1995 yılında, sunuculuğunu yaptığım 'atv'de sabah' canlı yayınları, bayram, yılbaşı ve özel eğlence programlarına ara vererek askerliğimi yaptım.

    tezkereyi alınca show tv'de çalışmaya başladım ve 52 hafta boyunca 'on parmak, on marifet' adlı yarışma programını sundum.

    maddi tatmin, tanınmak, ünlü olmak çok güzel ama hep eksikliğini hissettiğim başka değerler de vardı. gerçekten kalıcı bir şeyler başarmak, yaratmak isteği gibi... sadece sunuculuğunu yapacağım bir televizyon projesi değil, içerisinde gerçek kimliğimi de bulacağım, gerçek 'savaş'ı anlamamı ve anlatmamı sağlayacak bir yapım gibi...

    çocukluk günlerimden hatırladığım, aldığı şarapnel yaralarıyla eli sakat kalmış dedemin hatırasına itafen 'derinlerdeki tarih' belgeselini hazırlamak fikri işte böyle doğdu. 1997 yılında çanakkale savaş'ı batıklarına sayısız dalış yaparak, sanki karanlıkta kalmış bu batıklarla dedemin hikayesini de gün ışığına çıkarttım. 'derinlerdeki tarih' 5 bölümlük dizi ve bir saatlik film olarak ülkemiz televizyonlarında defalarca gösterildi ve 2000 yılında sabah gazetesinde yazı dizisi olarak çıktı.

    2001 yılında anzakların torunları da 'gallipoli: history in the depths' adıyla avustralya sbs tv'de yayınlanan bu belgeselle çanakkale savaşı'na, çanakkale gazisi hafız hilmi çoşkun'un torunu savaş karakaş'ın gözünden baktılar.

    2002 yılında granada television tarafından çekilen 'battlefield detectives' - 'savaş alanı dedektifleri' belgeselinde, çanakkale savaşı'nın ingilizler için nasıl ve neden bir mağlubiyetle sonuçlandığının ipuçlarını çanakkale'de karada ve denizin derinliklerinde aradık. ingiltere'de channel 5 ve amerika'da history channel'da yayınlanan bu belgeselin field producer - yerel yapımcılığını da üstlendim.

    2003 yılında bbc tarafından çekilen 'gallipoli: the first d-day' adlı belgeselde yine çanakkale'de yaptığım sualtı araştırmalarıma, batık dalışı görüntülerime ve röportajlarıma yer verildi.

    bugüne kadar çanakkale savaş'ıyla ilgili prestijli belgesellerde, türk'ün çanakkalesi'ni dünyaya hamasetten uzak, objektif ve bilimsel verilerle anlatmak için çalıştım. bundan sonra da bu yolda devam etmek benim için büyük bir onur ve mutluluk olacaktır.

    2003 yılında, 1953 yılında çanakkale boğaz'ında batan ve kurtuluş savaşı'nın en önemli meydan muharebesinin kazanıldığı dumlupınar'ı çanakkale ile kardeş yapan dumlupınar denizaltısı'nın kapsamlı bir sualtı belgeselini hazırladım. 'son söz: vatan sağolsun' ve 'dumlupınar'a dönüş' adlı iki bölümlük dumlupınar 50. yıl belgeseli, 81 denizcimizin diri diri sulara gömüldüğü bu faciayla ilgili akıllarda kalan pek çok soruya da ilk kez yanıt verdi. araştırmasını yapıp, senaryosunu yazdığım bu belgeselin ilk ateşi gönlüme 1997 yılında çanakkale'de 'derinlerdeki tarih'in izlerini sürerken düşmüştü.

    2001 yılında, almanya'dan vidicom tv'den gelen bir ekiple ndr kanalı için izmit ve çevresinde 'berlin - bağdat tren yolu' belgeseli çekimlerini yaparken gönlüme bir başka ateş düştü. 1915'te nasmith komutasındaki ingiliz denizaltısı e11 çanakkale'yi geçip izmit körfezine kadar sokulmuş, yüzerek kıyıya çıkan d'oyly hughes da gebze - eskihisar viyadükünü sabote etmişti.

    alman belgeselinde sadece tren yolunun öyküsüne yer verildi. ben de çanakkale'yi geçemeyenlerin ve onları durduranların izlerini sürmüş, gerçek öykülerini 'derinlerdeki tarih - çanakkale geçilmez'de anlatmıştım. ve şimdi sıra çanakkale'yi sessiz ve derinden geçenlerin hikayesine gelmişti... öncüleri ae2'ydi...

    tarihin ve denizin derinliklerinde tekrar buluşmak üzere..."

    savaş karakaş
    istanbul, 2004

    kaynak: savaskarakas.com
  • kanal 1'de filmin devamı adında bir programla televizyonda görmeyeli özlediğimiz eskilerin sabah şekeri, belgesel sever.
hesabın var mı? giriş yap